Genel Haberler

Güneş Altında Bekletme Emrini Kim Verdi?

İskenderun Deniz Er Eğitim Alayı’nda iki askerin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olay, Türkiye’nin gündeminde derin bir sarsıntı yarattı. Kavurucu sıcakta saatlerce güneşin altında bekletilen erlerin ölümü, yalnızca kamuoyunun değil, Meclis’in de tepkisini çekti. Olayın üstü örtülmeden aydınlatılması için gözler, verilen emrin kimden çıktığına ve zincirleme sorumluluklara çevrildi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve TBMM Milli Savunma Komisyonu Üyesi Yankı Bağcıoğlu, skandala ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Soruşturmanın adil, şeffaf ve tüm yönleriyle yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Bağcıoğlu, yanıtlanması gereken 10 kritik soruyu kamuoyu ile paylaştı.


Soruşturmanın Üstü Örtülmemeli

CHP’nin TBMM’ye sunduğu araştırma komisyonu önergesinin reddedilmesini hatırlatan Bağcıoğlu, tahkikatın devlet ciddiyetine yakışır şekilde ve detaylı biçimde ele alınması gerektiğini vurguladı. “İki Mehmetçiğin hayatını kaybettiği bir olayda sessizlik, adaletsizlik olur” diyen Bağcıoğlu, kamu vicdanının ancak açıklıkla sağlanabileceğini ifade etti.


Güneş Altında Bekletme Emrini Kim Verdi?

İstanbul’da Estetik Trajedisi: Ana Bárbara Hayatını Kaybetti

Mozambik’in tanınmış sanatçılarından ve sosyal medya fenomeni Elgar Sueia, namıdiğer DeHermes, eşi Ana Bárbara Buhr Buldrini ile birlikte balayı ve Read more

Güneş Enerjili İHA’larla Savunmada Yeni Dönem

Günümüzde enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik, savunma sanayii dahil olmak üzere birçok sektörde ön plana çıkıyor. Bu alanda çığır açan gelişmelerden Read more

Olayın iç yüzünü ortaya çıkarmak ve sorumluları netleştirmek amacıyla Bağcıoğlu’nun yönelttiği 10 kritik soru şöyle:


1. Erler Neden Güneş Altında Uzun Süre Bekletildi?

Hava sıcaklığının 40 dereceyi aştığı koşullarda askerlerin açık alanda saatlerce bekletilmesinin gerekçesi neydi? Bu uygulama, mevzuata uygun muydu?


2. Firari Er Bahane mi Edildi?

İddialara göre, firari bir er sebebiyle tüm bölüğün güneş altında bekletildiği belirtiliyor. Bu iddia doğru mu ve bu tür bir toplu ceza yöntemi TSK disiplin yönetmeliğinde yeri olan bir uygulama mı?


3. Emri Veren ve Uygulayan Kim?

Bu talimatın yazılı ya da sözlü olarak kimden çıktığı netleştirildi mi? Emri veren kişiyle birlikte, bu kararı uygulayan personelin sorumluluğu nasıl değerlendiriliyor?


4. Amirler Durumu Görmedi mi?

Sıcak hava koşullarında askerlerin zor durumda olduğunu sıralı amirler fark etmedi mi? Fark ettilerse neden müdahale edilmedi? Bu sessizlik, zincirleme bir ihmali mi işaret ediyor?


5. Komutan Durumu Öngöremedi mi?

Birlik komutanı, hava koşullarının askerler üzerindeki potansiyel etkilerini neden dikkate almadı? Bu öngörüsüzlük, ciddi bir sevk ve idare zafiyeti değil mi?


6. Sağlık Personeli Uyardı mı?

Birinci Basamak Sağlık Merkezi’nde görevli tabipler, sıcak hava koşullarına karşı birlik komutanını önceden uyardı mı? Hava durumu verileri takip ediliyor muydu?


7. İçme Suyu Yetersiz miydi?

Askerlerin içme suyuna erişimde sorun yaşadığı, kantinden ücretli su almak zorunda kaldığı iddiası doğru mu? Bu durum askeri birliğin lojistik zaafiyeti değil mi?


8. Tıbbi Müdahaleyi Kim Yaptı?

Rahatsızlanan erlere ilk tıbbi müdahale kim tarafından ve hangi koşullarda yapıldı? Sağlık personelinin müdahalesi zamanında mıydı?


9. Müdahale Zaman Çizelgesi Açıklandı mı?

Müdahalenin gerçekleştiği zaman, yer ve yöntem detayları açıklandı mı? Müdahale süreci, sağlık yönetmeliğine uygunluk açısından incelendi mi?


10. Bu Olay Neyi Gösteriyor?

TSK’nın zor şartlarda görev yapan birçok birliğinde dahi yaşanmayan bu tür bir kaybın, şehir merkezindeki bir birlikte yaşanması ciddi bir yönetim zaafiyeti değil mi?


Askeri Disiplin mi, Komuta İhmali mi?

Olayın ardından oluşan kamuoyu tepkisi, sadece trajik ölümlere değil, bu ölümlerin yaşanmasına zemin hazırlayan sistemsel sorunlara da odaklanıyor. Güneşin altında bilinçsizce bekletilen askerlerin yaşadığı trajedi, askeri disiplinle açıklanamayacak boyutta. Komutanların inisiyatif eksikliği, uyarı mekanizmalarının işlememesi ve insan sağlığının göz ardı edilmesi, zincirleme bir ihmali işaret ediyor.


CHP: “Adaletin Üstü Örtülmemeli”

Bağcıoğlu’nun çağrısı, sadece bir siyasi duruş değil, vicdani bir sorumluluk olarak da değerlendiriliyor. Asker ailelerinin, kamuoyunun ve TSK personelinin güveninin yeniden sağlanabilmesi için, olayın bütün yönleriyle soruşturulması kaçınılmaz görünüyor.


İskenderun Deniz Er Eğitim Alayı’nda meydana gelen ve iki erin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan trajedi, TSK içinde zincirleme sorumlulukları ve yönetim eksikliklerini gündeme taşıdı. CHP’li Yankı Bağcıoğlu’nun yönelttiği 10 kritik soru, olayın derinlemesine araştırılması için kamuoyu baskısı oluşturuyor. Olayın arkasındaki sorumlular netleştirilmediği sürece, kamu vicdanı rahatlamayacak gibi görünüyor.


Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

1. Olayın yaşandığı İskenderun Er Eğitim Alayı’nda kaç asker etkilendi?
Resmi açıklamalara göre iki er hayatını kaybetti, çok sayıda asker ise sağlık sorunları nedeniyle tedavi altına alındı.

2. Soruşturma başlatıldı mı?
Milli Savunma Bakanlığı tarafından adli ve idari soruşturma başlatıldığı açıklandı. Ancak kamuoyu, sürecin şeffaf yürütülmesini talep ediyor.

3. TBMM’de konu araştırılıyor mu?
CHP’nin önergesiyle konu Meclis’e taşındı, ancak araştırma komisyonu kurulması önergesi reddedildi.


Yorumunuzu Bırakın

Sizce bu olay bireysel hataların mı, yoksa yapısal sorunların mı sonucu? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşın. Bu tür olayların tekrar yaşanmaması için ne tür önlemler alınmalı?

Bilim, teknoloji ve gündeme dair gelişmeleri sade ve anlaşılır bir dille aktarmayı seviyorum. Bilorya'da; ilgi çekici bilimsel bilgileri, yeni teknolojileri, sağlıkla ilgili gelişmeleri ve gündemdeki önemli olayları okuyuculara tarafsız, doğru ve…

İlgili Yazılar

8'nin 1'i

Bir Yanıt Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir