DEM Parti’nin ne barış sürecini ne de olası anayasa değişikliklerini siyasi çıkar üzerinden değerlendirmediğini vurgulayan Hatimoğulları, süreci yalnızca devletle yürüttüklerinin altını çizdi.
DEM Parti Barış Süreci Üzerine İlk Açıklama
Hatimoğulları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasına ve ardından gelen siyasi yorumlara açıklık getirdi. “İttifak gibi bir şey söz konusu değil” diyerek, hem AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in hem de Erdoğan’ın doğrudan ittifakı reddeden ifadelerine dikkat çekti.
Barış süreci kapsamında yalnızca iktidarla değil, muhalefetle de temas halinde olduklarını belirten Hatimoğulları şu ifadeleri kullandı:
“Başından beri barış sürecinin muhalefetsiz olmayacağını vurguladık. Herhangi dar manada bir partinin çıkarı için bu süreç yürümez.”
Bu açıklama, DEM Parti’nin süreci çok boyutlu ve parti bağımsız bir şekilde ele aldığını ortaya koyuyor.
Yeni Anayasa Tartışmalarına DEM Parti’den Tepki
Yeni anayasa tartışmaları da programın önemli başlıklarından biriydi. Hatimoğulları, DEM Parti’nin bu süreçte aktif bir rol oynadığına dair iddialara da açıklık getirdi. Anayasa değişikliği ile erken seçim arasında bağ kurulmasının süreci saptıracağını belirten Hatimoğulları, barışın seçim malzemesi haline getirilmesine karşı çıktı:
“Barış süreci seçim süreciyle karıştırılmamalı. Bu barış sürecine zarar verir. Biz mümkün mertebe bunu gündemimize dahi almak istemiyoruz.”
Yine de mevcut anayasanın yürürlükte etkin şekilde kullanılmadığını belirterek, demokratik zeminlerin genişletilmesi gerektiğini savundu.
Ovada Siyaset: Barış Sürecinin Sahaya Yansıması
PKK üyelerinin silah bırakmasının ardından “ovada siyaset” yapma talebi de tartışma yaratan konular arasında yer aldı. Hatimoğulları bu konuda açık konuştu. Silahı bırakanların demokratik siyasete entegre olmak istediğini belirten Hatimoğulları, yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu vurguladı:
“Ovada siyaset yapmak istiyorlar. Sivil hayata dahil olmak istiyorlar. Yeni bir sayfa açmak istiyorlar. Ama sonuçta geldiklerinde tutuklanacaklarsa bu mümkün değil.”
Süreçte samimi olunması gerektiğine dikkat çeken Hatimoğulları, kalıcı çözüm için yasal altyapının da hazırlanması gerektiğini söyledi.
Abdullah Öcalan ve Sürece Katılım Tartışması
Barış sürecinin tartışmalı figürü Abdullah Öcalan’ın rolü de gündeme geldi. PKK’nin İmralı’dan tahliye talebinde bulunduğu iddialarına karşın, Hatimoğulları daha temkinli bir açıklama yaptı. Öcalan’ın sürece “aktif bir şekilde katılmak” istediğini belirterek şu sözleri dile getirdi:
“Bu talep bizim tarafımızdan da dile getirildi. Silahlar yakıldıysa artık Öcalan’ın herkesle görüşebileceği bir kanalın açılması gerekiyor.”
Bu açıklama, çözüm sürecinde iletişim kanallarının açılması yönünde güçlü bir talep olduğunu gösteriyor.
Süleymaniye ve “Tarihi An” Vurgusu
Programda dikkat çeken başka bir vurgu ise Süleymaniye’de yaşanan “tarihi an”a ilişkin oldu. Hatimoğulları, bu anın gündeme taşınmamasını eleştirerek, çözüm yanlılarının sesinin bastırılmaya çalışıldığını ima etti:
“Bir kesim bu süreci istemiyor. Biz ise bu süreci devletle yürütüyoruz. Herhangi bir partiyle değil.”
DEM Parti’nin barış sürecine yaklaşımı; siyasi değil, toplumsal bir çözüm olarak şekilleniyor.
Süreç Şeffaf ve Toplumsal Temelli Olmalı
Tülay Hatimoğulları’nın açıklamaları, DEM Parti’nin barış sürecine yaklaşımında net bir pozisyon aldığını ortaya koyuyor. Ne iktidar ne de muhalefetle partisel bir ittifaka yönelmeden, süreci devletle ve toplumla birlikte yürütme iradesi dikkat çekiyor.
Hatimoğulları’nın mesajları, barışa giden yolda ön koşul olarak güven ortamının, şeffaf iletişimin ve yasal düzenlemelerin oluşturulması gerektiğini ortaya koyuyor.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. DEM Parti, Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın “üçlü yürüyüş” açıklamasına destek veriyor mu?
Hayır. DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları, böyle bir ittifakın söz konusu olmadığını açıkça ifade etti.
2. DEM Parti yeni anayasa sürecine destek veriyor mu?
Şu an için anayasa değişikliği DEM Parti’nin gündeminde değil. Öncelikli mesele olarak barış süreci ve yasal teminatlar gösteriliyor.
3. “Ovada siyaset” ne anlama geliyor?
Silah bırakmış PKK mensuplarının sivil siyasete katılmak istemesi anlamına geliyor. Bu sürecin önü açılmazsa, barış kalıcı olamıyor.
Yorumunuzu Bırakın:
Sizce barış sürecinde siyasi partilerin değil, toplumun ve devletin odakta olması çözüm üretir mi? Düşüncelerinizi bizimle paylaşın.
2 Yorum