Müsavat Dervişoğlu’ndan Cumhurbaşkanına sert mektup siyasette gündem oldu. İYİ Parti lideri, “Terörsüz Türkiye” sürecine ilişkin sert eleştirilerde bulundu. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben kaleme aldığı açık mektupta sert eleştirilerde bulundu. “Terörsüz Türkiye” etiketiyle yürütülen süreçte izlenen politikaları hedef alan Dervişoğlu, Cumhurbaşkanını terör örgütüyle müzakere etmekle suçladı.
Söz konusu mektup, hem içeriği hem de diliyle siyaset gündeminde geniş yankı uyandırdı. Dervişoğlu, Cumhurbaşkanına seslenirken, şehit aileleri ve gazilerin manevi değerlerine dikkat çekti; ancak devletin terörle mücadeledeki tutumunun bu değerlere uygun olmadığını savundu.
“Kahramanlarımızın emanetlerine hakikatli olun”
Mektubun ilk satırlarında, şehit aileleri ve gazilerin hatırlanmasının olumlu bir gelişme olduğunu ifade eden Dervişoğlu, Cumhurbaşkanına şu sözlerle seslendi:
“Semalarımızda Ezan-ı Muhammedî yankılanıyor, Al Bayrak dalgalanıyorsa, bunu o kahramanlarımıza borçluyuz. Ödenemez bu borcun gereklerinden biri de vatanımıza göz diken katillerle asla muhatap olmamak, taleplerini elimizin tersiyle itmek, hak ettikleri şekilde muamele etmektir.”
NATO Anlaşmasıyla Türkiye’nin Savunma Harcamalarında Tarihi Artış
2024 yılı, Türkiye’nin savunma politikalarında köklü bir dönüm noktası oldu. Yıllık 22,8 milyar dolarlık mevcut bütçesiyle GSYH’sinin yüzde 2,09’unu savunmaya Read more
Uluslararası Sahnede Denge Oyunu: Erdoğan ve Sanchez’in Dikkat Çeken Diyaloğu
Erdoğan ve Sanchez ilişkisi son günlerde yeniden gündemde. Daha önce kamuoyuna yansıyan gergin söylemlere rağmen, NATO Liderler Zirvesi'nde iki liderin Read more
Bu ifadeler, Dervişoğlu’nun, şehitler için söylenen sözlerin içinin doldurulması gerektiğini vurgulayan yaklaşımını ortaya koyuyor. Ona göre, şehitlerin aziz hatırasına sahip çıkmak yalnızca söylemle değil, eylemle de kanıtlanmalı.
“Terörle müzakere ediyorsunuz”
Mektubun en çarpıcı bölümlerinden biri, Cumhurbaşkanının terörle mücadele konusundaki politikalarına yöneltilen doğrudan suçlama oldu. Dervişoğlu, terör örgütü temsilcileriyle yürütülen görüşmeleri sert bir dille eleştirdi:
“Şehit ve gazilerimizin emanetine sahip çıktık diyorsunuz ama onların katilleriyle müzakereye izin veriyorsunuz. Müzakere ediyor, Cumhuriyetimizin tapu senedini hedef almalarına sessiz kalıyor, komisyon önerilerini ve umut hakkı taleplerini muhatap alıp, istedikleri her adımı atıyorsunuz.”
Dervişoğlu, bu sözlerle Cumhurbaşkanının “Terörsüz Türkiye” sürecinin aslında terör örgütlerinin taleplerine zemin hazırladığı iddiasında bulundu.
Ekonomik vurgunun yarattığı tepki
Mektupta dikkat çeken bir başka eleştiri, Cumhurbaşkanının şehit ailelerine hitaben yaptığı konuşmada “trilyonlarca dolar kaynaktan vazgeçtik” ifadesini kullanması oldu. Dervişoğlu, bu sözlerin ailelerde yeni yaralar açtığını savundu:
“Evladını yitirmiş ailelere seslenirken ekonomik kayıplardan bahsetmek nedir? Hele de fırsattan istifade, sebep olduğunuz ekonomik felaketi aklamaya çalışmak, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’na uygun düşüyor mu?”
Dervişoğlu’na göre, terörle mücadele için harcanan hiçbir kaynağın maddi değeri ölçülemez; bu nedenle ekonomik kayıp üzerinden değerlendirme yapmak doğru değil.
“Yanlış yoldasınız”
Mektubun sonunda Dervişoğlu, Cumhurbaşkanına net bir mesaj verdi:
“O sebeple siz Türkiye’yi terörden kurtarmıyor, teröristlerin istek ve emellerinin surda gedik açmasına göz yumuyorsunuz. Yanlış yoldasınız, Allah yar ve yardımcımız olsun.”
Bu ifadeler, İYİ Parti liderinin sürece dair siyasi tutumunu açıkça ortaya koyuyor. Dervişoğlu, hem eleştirilerini sıraladı hem de devletin çıkarları söz konusu olduğunda yapıcı bir rol üstlenmeye hazır olduklarını belirtti.
Siyasi gündemde yankı uyandırdı
Mektup, yayımlandığı andan itibaren siyasi kulislerde tartışma konusu oldu. Bazı yorumcular, Dervişoğlu’nun bu çıkışını İYİ Parti’nin muhalefet çizgisini netleştirme hamlesi olarak değerlendirdi. Özellikle “terörle müzakere” iddiası, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Kritik süreç: “Terörsüz Türkiye” tartışması
Cumhurbaşkanının “Terörsüz Türkiye” hedefi, başlangıçta geniş kesimlerden destek görmüştü. Ancak süreç içinde atılan adımlar, özellikle muhalefet partileri tarafından eleştirildi. Müzakere iddiaları, sürecin şeffaf yürütülmediği yönündeki söylemleri güçlendirdi.
Dervişoğlu’nun mektubu, bu tartışmaları yeniden alevlendirdi. Mektupta yer alan “teröristlerin istek ve emellerine göz yumuyorsunuz” ifadesi, sürecin meşruiyeti açısından yeni bir tartışma başlattı.
Muhalefet ve iktidar arasındaki söylem farkı
İktidar kanadı, terörle mücadelede kararlılık mesajı verirken; muhalefet, bazı adımların taviz niteliğinde olduğunu savunuyor. Dervişoğlu’nun mektubu, bu söylem farklılığını en keskin biçimde ortaya koydu.
Siyasi gözlemcilere göre, bu mektup yalnızca bir eleştiri değil; aynı zamanda İYİ Parti’nin güvenlik politikalarındaki duruşunu da netleştiren bir belge niteliği taşıyor.
Yazar Yorumu
Müsavat Dervişoğlu’nun Cumhurbaşkanına hitaben yazdığı mektup, içerdiği eleştiriler ve kullandığı sert dil nedeniyle Türk siyasetinde önemli bir gündem maddesi oldu. Mektup, terörle mücadele stratejilerinden şehit ailelerine yönelik söylemlere kadar pek çok konuyu içine alıyor.
Bu çıkış, İYİ Parti’nin güvenlik ve terörle mücadele konularında tavizsiz bir politika benimsediğini gösterirken; iktidar ile muhalefet arasındaki derin görüş ayrılıklarını da yeniden gözler önüne serdi. Önümüzdeki günlerde bu mektubun hem siyasi söylemde hem de kamuoyu algısında etkilerini görmeye devam edeceğiz.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. Müsavat Dervişoğlu’nun mektubundaki ana eleştiri nedir?
Cumhurbaşkanının terör örgütleriyle müzakere ettiği iddiası ve şehit ailelerine ekonomik kayıp üzerinden seslenmesini eleştirmesi.
2. “Terörsüz Türkiye” süreci nedir?
Cumhurbaşkanının terörün tamamen sona erdirilmesi hedefiyle başlattığı süreçtir; ancak muhalefet, bu sürecin şeffaf olmadığını ve taviz içerdiğini savunuyor.
3. İYİ Parti bu konuda nasıl bir tavır alıyor?
İYİ Parti, terörle mücadelede hiçbir şekilde müzakere yapılmaması gerektiğini ve devletin tavizsiz bir politika izlememesini savunuyor.
